Ceza muhakemesi sürecinde tanıklık kurumu, maddi gerçeğe ulaşmada temel delil kaynaklarından biri olması bakımından büyük önem taşır. Ancak uygulamada tanık beyanlarının değerlendirilmesi ve tanıkların dinlenme usullerinde çeşitli hatalar yapılmaktadır. Bu makalede, yargı kararlarına yansıyan ve uygulamada sık karşılaşılan tanıklıkla ilgili hatalar ele alınmaktadır.
1. Tanık Beyanı, Sonraki Tanık Duruşmasında Tanık Salonda Bulunmaksızın Alınamaz
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 52. maddesi uyarınca, tanıkların ayrı ayrı dinlenilmesi ve dinleme işlemlerinin denetlenebilir olması gerekir. Tanıkların beyanlarının, usulüne uygun şekilde dinlenmeden ve tanık duruşmada hazır bulunmaksızın hükme esas alınması mümkün değildir. Aksi halde, hukuki durumun yeniden tayin edilmesi gerekebilir (CGK, 19/18-371 E., 20/422 K).
2. Kanuni İstisnalar Hariç Tanığa Yemin Ettirilmelidir
CMK madde 54 gereğince, tanıkların mahkemede dinlenmeden önce yemin ettirilmesi zorunludur. Aksi takdirde tanık beyanlarının hükme esas alınması usule aykırılık teşkil eder (1. CD, 14/3548 E, 14/5888 K).
3. Tanıklıktan Çekilebilecek Kişiye Bu Hakkı Hatırlatılmaksızın Beyanı Alınamaz
CMK madde 45, belirli akrabalık derecelerine sahip kişilere tanıklıktan çekilme hakkı tanır. Bu kişilere hakları hatırlatılmaksızın alınan beyanlar hukuken geçerli değildir ve hükme esas alınamaz (4. CD, 19/4165 E, 21/6567 K).
4. Tanıklıktan Çekilen Kişinin Önceki Beyanı, Mahkemede Okunmaksızın Hükme Esas Alınamaz
Tanık duruşmada tanıklıktan çekildiğinde, önceki beyanının mahkemede okunması ve tartışılması gerekir. Aksi takdirde bu beyana dayalı hüküm kurulamaz (4. CD, 19/5303 E, 21/26235 K).
5. 5726 Sayılı Tanık Koruma Kanunu Kapsamında Korunan Tanığın Beyanı, Tek Başına Hükme Esas Alınamaz
Tanık koruma tedbiri uygulanan kişilerin beyanları tek başına hüküm için yeterli sayılmaz. Bu tür beyanların hükme esas alınabilmesi için diğer delillerle desteklenmesi gerekir (1. CD, 09/4015 E, 10/1277 K).
6. Tanık Dinlemekten Vazgeçildiğinde, Gerekçe Tutanakta Belirtilmelidir
Yargılamada tanığın dinlenmesinden vazgeçilmesi hâlinde, bu kararın gerekçesi tutanağa yansıtılmalı ve açıkça belirtilmelidir. Aksi durumda kararın hukuki geçerliliği sorgulanabilir (3. CD, 19/7421 E, 19/16186 K).
7. Tanığın Eski Beyanının Okunması ve Tartışılması Şarttır
Tanığın yargılama aşamasında dinlenmesinden vazgeçilmişse, daha önce alınmış beyanının okunması ve taraflarca tartışılması zorunludur. Aksi durum savunma hakkının ihlali anlamına gelir (3. CD, 20/15563 E, 20/20004 K).
8. Sadece Beyan Okunarak Hüküm Kurulamaz, Tanık Dinlenmelidir
Tanık beyanı, doğrudan mahkeme huzurunda dinlenmeksizin yalnızca tutanak üzerinden değerlendirilerek hüküm kurulması, savunma hakkının ve hukuki dinlenilme ilkesinin ihlali anlamına gelir (4. CD, 17/21855 E, 21/915 K).