We provide specialized winterization services to safeguard your pool during the off-season, and when spring arrives, we handle the thorough opening process.

Haksız Fiil ve Müteselsil Sorumluluk Bağlamında Kum Ocağı İşletmeciliğinden Doğan Tazminat Sorumluluğu: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararının Analizi

  • Home
  • Blog
  • Haksız Fiil ve Müteselsil Sorumluluk Bağlamında Kum Ocağı İşletmeciliğinden Doğan Tazminat Sorumluluğu: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararının Analizi

Özet
Bu çalışmada, Hazine tarafından belediyelere kiralanan kum ocaklarının alt kiracıya devredilmesi ve bu süreçte doğan fazla malzeme alımı nedeniyle meydana gelen zarardan kimin hangi sorumluluk rejimi çerçevesinde sorumlu tutulabileceği tartışılmıştır. İnceleme, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24.06.2021 tarihli kararına odaklanmakta olup, haksız fiil sorumluluğu ile müteselsil sorumluluk ilkeleri ışığında değerlendirme yapılmaktadır.

1. Giriş
Kamuya ait taşınmazların kiralanması ve bu süreçte özel kişilerin müdahil olması durumlarında doğan zararların tazmini karmaşık hukuki sorunlara neden olabilmektedir. Bu kapsamda özellikle haksız fiil hükümleri ile sözleşmesel sorumlulukların çakıştığı durumlarda müteselsil sorumluluk ilkesi önemli bir çözüm aracı olarak öne çıkmaktadır.

2. Olayın Özeti ve Yargılama Süreci
Davacı Hazine, kiraya verdiği kum ocaklarından davalı şirket tarafından izinsiz ve sözleşmeye aykırı şekilde fazla malzeme alındığını ileri sürerek maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı şirket ise bu ocakları belediyelerle yaptığı sözleşmelere dayanarak kullandığını savunmuştur. İlk derece mahkemesi, davalı ile Hazine arasında doğrudan sözleşme ilişkisi bulunmadığını ve Belediyeler aleyhine açılan diğer davalarda hüküm kurulduğunu belirterek davayı reddetmiştir. Ancak Yargıtay bu değerlendirmeyi uygun bulmayarak kararı bozmuş ve nihayetinde Hukuk Genel Kurulu davalının haksız fiilden kaynaklanan sorumluluğunu kabul ederek direnme kararını bozmuştur.

3. Hukuki Değerlendirme

3.1. Haksız Fiil Sorumluluğu
Borçlar Kanunu’nun 41. maddesine göre haksız fiilin unsurları; hukuka aykırılık, kusur, zarar ve uygun nedensellik bağıdır. Somut olayda davalı şirketin, Hazine ile doğrudan sözleşmesi olmamasına rağmen malzeme aldığı ve bu eylemin Hazine’nin malvarlığında eksilmeye neden olduğu açıktır. Bu durumda haksız fiil sorumluluğu çerçevesinde tazminat yükümlülüğü doğar.

3.2. Müteselsil Sorumluluk İlkesi
Bir zararın birden fazla kişi tarafından farklı sebeplerle doğurulması halinde, müteselsil sorumluluk ilkesi devreye girmektedir. Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51. maddeleri uyarınca zarar gören, tazminatın tamamını her bir sorumludan isteyebilir. Bu çerçevede davacı Hazine’nin hem Belediyelere hem de davalı şirkete yönelmesi hukuka uygundur. Zira bu sorumluluklar birbirini dışlamaz; aksine, taleplerin yarışması ilkesi gereği birlikte işler.

3.3. Mükerrerlik Sorunu ve “Tahsilde Tekerrür Olmamak Kaydıyla” Hüküm Kurulması
Hukuk Genel Kurulu, mükerrer dava riskinin önlenmesi amacıyla hüküm kurulurken “tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla” ibaresine yer verilmesini gerekli görmüştür. Böylelikle Hazine aynı zararı birden fazla kez tahsil edemeyecek, sebepsiz zenginleşme de engellenecektir.

4. Sonuç
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı, kamu malı niteliğindeki kaynakların özel kişilerce haksız kullanımı hâlinde doğan zararın tazminine yönelik olarak hem haksız fiil hem de müteselsil sorumluluk hükümlerinin birlikte uygulanabileceğini ortaya koymuştur. Bu karar, benzer nitelikteki kamu zararlarının tazmininde yol gösterici bir içtihat niteliğindedir. Ayrıca, zararın tamamı tazmin edilinceye dek birden fazla sorumludan talepte bulunulabileceği yönündeki yorum, zarar görenin korunmasını esas alan bir hukuk politikası tercihi olarak öne çıkmaktadır.

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *